Irgat evlerinden ayçiçeklerine
Bay Potter’ın sorduğu soruların göremediği şuydu:
insan makineleri anlıyor,
bir yere kapanmanın,
yağlamanın makinelerini
harcanacak çabaya -tutunup bırakmamanın.
makine derken,
şehirlerimizdeki delilerin burunları gibi
dönüp dolaşacak yığınların
‘kesekağıdı ticareti, ayçiçeği ticaretinden çok eder’ diyenlerin
duyulan demiri, pamuğu ve kömürü,
adalarda buluyor büyük kamuoyunu.
Biz buna, elbette diyoruz.
Yeniden pamuk ipliğine sarılmanın zeka oyunlarına,
Çünkü  büyük kamuoyu da kendisi olan Bay Potter’ı,
arazi ve kulübe kiraları biçerken görüyoruz, bunu yapması doğal,
göç yasaklarının sanallığına inanmıyoruz elbette, doğal, pamuk kıtlığından gönüllüler hareketinin başlamasını istememiz doğal,
Güney Amerikalı maden sahiplerinin aldığı besinlere inanmamaları, doğal,
Geçim araçlarımızı
Kesekağıtlarının içe kıvrılmasını,
Ama önce, büyük kamuoyunun maskesini indiriyor
Böylece leş kokuları arasından yeni bir mitos doğuruyoruz
Zımmen ilan ettiklerimiz başka’yı doğuruyor
En azından tropikal Amerika’da izah edemeyeceğimiz kadar ortaya çıkan kozmolojik düzende
Karşılıklılık ilkesi bir tahtarevelli oyunu oluyor.
İlk ayrımı asla aşamayan ikizlere söyletiyoruz adlarımızı
Canla başla kendi derisinde sönen aynı oyuğa, ana rahmine
mahlukatıyla yürüyen
Vaşak ile Kır Kurdu’nun yüzünü bastırıp kuyruğunu kısanlara, inanmamamız doğal.
Seyyahlar ve misyonerlerin kayda geçirdiği sis kemiksiz, içi boş ve yuvarlak bir beden yaratmayı başardığında ve biz bundan söz ederken, dört yüzyıl önce derlenmiş anlatılara güvenmemiz doğal.
Kimi karşıtlıklarda şaşılacak bir şey yoktur,
Varlıklar ve şeyler bile isteye körlüğü dindirir
Bir keşif başka keşiflerin tanıklığı olur.
Bay Potter olan Pizarro’nun, Pizarro olan Bay Potter’ın göremediği yanıt buydu.



*Amerikalı yerlilerin felsefi düşünüşünde merkezi bir yer tutar.

-nalan kurunç

Next

[şiir] mustafa torun | bir benzeyiş hikayesi

2 thoughts on “[şiir] nalan kurunç | İmkansız İkizlik*

  1. Şiirin derinliğini çok beğendim. Dünyada dönen işlerin çevrimini, keza odaklandığı noktanın dile gelişi bir keskin duygu uyandırdı bende. Özellikle bazı dizelerin çarpıcı bir etkisi var: “Varlıklar ve şeyler bile isteye körlüğü dindirir” bu düzeyde felsefi dize bulmak zordur şiirde.

  2. Çok zorlama… Şiir olamıyor ne yazık…

Arif Arslan için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum gönder