bir şey rahatsız edici. bir şey var, hoşnutsuzluk doğuruyor.

kafagöz: hoşnutsuzlukların ve rahatsızlıkların ilamı.
gören gözün, işiten kulağın, işleyen kafanın, tereddütün, hevesin içinde gezintiye hevesli.
farklı disiplinlerin ve genç bakan ifadenin peşinde. söyleyecek sözü olandan gelen her türlü kafagöze açık.

kafagöz odağında şiir olan, süreli/süresiz bir hareket.
sayısı gitgide azalan nitelikli dergi eksikliğini doldurma amacı yok.
nitelik: masanın altına gizlice yapıştırılmış sakız.
biz o sakızı çiğnemeyeceğiz.

burada kavramsal zortlatma, aforizmalı çığırtkanlık, mânâsız ikrâr veya vizyonsuz işletmeci bulamayacaksınız.

kafagöz: balonsuz hava sahası.