rena gelmiş bana diyor ki
ne acayip baksana pencereden sofra örtüsünü
silkelerken düşündüm de şimdi bizi karşı apartmandan
biri görüyorsa diyordur ki genç bir çift
5-10 yıl sonra orta yaşlı bir çift diyecek
biraz daha zaman geçince yaşlı bir çift
sonra da
küçük sözlerle bağlantımı tekrar gözden geçirmenin
vakti geldi de geçiyor galiba diye düşünüyorum
bir kuşun su içişinden etkilenmenin ayıplandığı
herkesin yakasına kendi siyahbeyaz fotoğrafını
yapıştırıp kendi sahnesinde şarkılar söylerken aslında
kendi cenazesinde yağmur yağdırdığı günlerde
sözlerin içi boş kuş kemiklerine benzediğini
unuttuğumu hatırlıyorum
ama nerden çıkmıştım yola da buraya vardım
biri metronom verebilir mi yoksa dilim damağım yine kuruyacak
kafam allak bullak oluyor, kızına tecavüz eden babayla
kızına tecavüz etmeyi hiç düşünmemiş babanın kıyafeti aynı
bıyıkları aynı sakalları aynı elleri aynı
bu ülkede yaşarken ben biraz şüpheleniyorum
pencereden bakarken biriyle göz göze gelsem
ben rena gibi şeyler düşünemem, içim pis
asit yağmurunda ağzı açık göğe bakan çocuk muyum neyim
iyimser miyim aptal mı yoksa sapı ateşte eriyen bir tencere de
olabilirim çiğnerken sakızını hep yanağını koparan
bu arada lirik yazmaktansa oturup bütün gün
etimi dişlemeyi yeğlerim
her yerde bir yanlışlık gördüm, her şeyde
belki de bendedir diye düşündüm, fikri olan var mı
vardır kesin, ama tarafsızlık ilkesi gereğince davranın
kendi safında olup da konuşan kim varsa birilerini döven
politik bir varlık olarak yaşamaya devam edebilir
ona yanlışlıklarımda yer yok ona karşı penceremde
çünkü ben karşı pencere korkularımdan
perde koymadan yaşamak istiyorum
insan arzusundan kendini bile çarmıha çekebilir
korsan gemilerinde dini bütün bir müslüman olarak ayet satabilir
insan hırsından çeşitli heşteglere katılarak
her gün etinden bir parçayı ufalayıp beğenilere sunabilir
insandan her şey beklenir homo sum humani nihil a me alienum puto
ya da başka bir deyişle
ecza dolabının yansımasında yüzümüz paramparça
%14 küçülmeyle başladığım bir gündü bu
yerçekiminin gözaltlarımda gülümsediğini fark ettim
küçük sözlerin çok işe yaradığını, yangına su dökmeye gidenin
önce seyircilere reverans yaptığını -bunu biliyorduk, tekrarlamak istedim-
kafamın içinde neden yankılanan boktan bir şarkıyla başladığım
bir gündü bu, insanın ters dönmüş kabuğu içinde debelenip
çiçeklerin duruyor gibi görünüp ama solduğu
benim de adımı anın biraz yaşadığımı anlamam lazım
hiç bitmeyen bir şiir nasıl yazılabilir
güzel de olsa çirkin de, acaba nasıl
diyerek bitirdiğim bir gündü bu
sonra rena geldi bana dedi ki
-kaan koç