kendisi tanrım olur diye tanıştırmadım ama
kalkan her uçağın düşeceğinin fikridir

beni zaten tanıyorsun diye kalkmıyor sanma
çıkılmayacak yüksekliklerin belki uçulur fikrindeyim

tırnaklarına o kadar zahmet vermişsin de
zihnimdeki çiziklere ellerinle yetişemezsin.
bilinçaltıma gerçeklik bölüm sonu olmuş gibi saldırıyor,
ütopyamda bütün kavşaklarda zincirleme kaza yaptırıyorum.
tırnaklarına bu kadar zahmet vermeseydin de
çizecek birkaç el uydurmuştum kendi çamurumdan. 

inan bu farfara kulaklarda tıkaç solduruyor 


kendisi sanrım olur diye tanıştırayım
hala bir gün sırrına ulaşacağımı sanıyorum 

sanrıya şükür ki namı var, nereden bakılırsa görünür,
dakikasını verirler, iyisi diye anılır, şükür ki öyle sanılıyor

benden bir berber camındaki istenilen saç modeli olacağı da yok,
yok ki hırsım, istiklal marşı sonrası bacaklarım onlarla aynı çıkışa koşsun.
6 ay oldu hala bir iş görüşmesinden ses yok ama
henüz 1 günü geçmese de türkiye’den kötü haberler geliyor ve
acayip gömleklerim varsa da memuriyet, seni hiç olasım yok.

birini ortada kalmış en az üç çocuğuyla bağrıma basmıştım,
diğerini çocukluğuyla lunaparkımda sınırsız biletle koştursam da
kötü haberlerim var, süresiz gidip gelince yolundan çıkıyor o gondol 

israfil sırra üflesin ki çiziklerim onu bulamadıkça artıyor
… 

inan satın alırken hepsi parlıyordu 
satışa çıkarınca apar topar bir toz çöktü hepsinin üzerine,
eskitilmiş halini antika diye yutturursun.
sanrı budur ki her uçuş çakılmayı da bahane etmiştir,
tanrı odur ki fikrini verip ben demiştim demeyi sever 

safsataların karışıklığı, düşünce dokularının buruşukluğu 
boş bir sayfana yazılmış sınan diye.
o şarkıyı sadece duydum, 
henüz ritmine bir dans uyduramamıştım.

bir arkadaştan bıkıp çıkmıştım belki, ceplerime duvar tıkmıştım. 
odaları birliğime katmıştım, kapılarım cereyanlara şehit belki.
gerçekliği yok etmek sanılanın yankısını duyduğuma şahit. 

çocukken zorla aldırdığım oyuncak arabaları 
nasıl sürerim diye değil nasıl kırarım diye düşünüyormuşum

bende tanrı geni yok o yüzden kendisi kanım olur ki 
kalkan her uçağa bin ihtimal sunar, biri tutarsa kutla gitsin.

-Fatih Ceyhan

Next

[şiir] Aconitum | Roman Karavadi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum gönder