Biri elimden tutup götürse diyen kadınlarla sıkışık nizam tuvalet aynasında kimimizin tırnakları kırıktı çoğumuzunki yenmiş. En çok heyecandan sanıyorlar kucağımıza alıp çok gülünce kaçırmasın diye altını bağladığımız minik Ezgi şimdi gelmiş okuldan.
Babası. Bakmıyor babası, sen bilirsin soyadı bu çıkartılıp atılıyor basitçe ezgi deyince.
Ve bu ayna. En çok aramıza kilisten katılan çok takipçili yalnız kalmayı seven ezgiye geliyor.
Şimdi Ezgi. Şu boktan Denizler ne naneler yiyorlar da yine o kokular midemizi kaldırıyor şu tuvalette konuşuyoruz.
Şimdi kokarca. O kokuyu takip etmelisin.
Biraz yanılgılı ama ezber neticede. Belki işleri vardır ve dolayısıyla ben epey değersizim diye düşünmen geri aramayınca.
Denizlerin yediği çeşitli naneler hakkında ufak tefek notlar: kendinde kal, içeriden düşün bunu. “Yaşamanın tek amacı yaşamaktır.”
Şimdi aynada kendine ufak yer bulan dudağın rujlu yarısı. Büyük bir yanılgı kokarcanın kimleri duymamak için kokusunu saldığını en azından bir trt belgeselinde izlememeniz.
Adı şimdi Vasfiye. Ne öfkeli bir kokarca demek çok kolay siz istiyorsunuz tüm kokarcalar iyi pırasa pişirsin, çok dikkat ederek kokunun evde kalmadığına ve çok iyi sevişsin sonra. Ama o sonra da sevmiyorsunuz kaçarken bıraktıkları kokuları.
Biraz bahar diyelim. Papatyaları seviyoruz mesela saçlarımıza ama olmayabilir de takıyoruz işte o zaman.
Aynadaki Antigone korosu. Ve siz görün diye değil aynaya kaçışımız bir derinlik yaratıyor bunca bakış gözbebeklerimizde ezgi biliyor bunu son ses kulaklık spotify listeleri yağmurlu geceler için olduğuna emin.
Şimdi Müge Anlı’da öfkeli gibi benlik. Dans ederken eline bak kıvrık ezberlemiş gibi yutup videolarından hadi şu bel de tutmak için biliyorsun yavaşça doğrulan dudaklarınla yürü bir biz. Mesajlarına OK. de kabullendiğin kendinin O’su gibi oluyor ciddiyetini anlamak mümkün öksürdüğünde. Az gülerek çıkarsın bir zafer gibi, görülmedi böylece evde edeceğin küfürler hanım hanımcık bir ezgi duraklarda bakmıyordu yüzünüze. Pes edecek bir yası arıyordu tinderda içiyordu sonra ödüm kopuyor diye bağıra bağıra.
Şimdi özür. Bu resme lirik ve bana ezik de dilinle ezerek. Böyle düşünmemeliyim dedi kendine en son.
-melike argit