Bir zihin haritası oluşturuyorum. Bebekliğim kimseye benzemiyor. Herkese benziyor. Bugün yine dayı oldum, kim yine dayı olabilir, büyük şans. Öpüyorum herkesi, iki harabe odaları vardı, ekmeği bulsa suyu bulamazlardı. Herkese benziyorum kimseye. Öpüyorum kimseyi. Laps diye bir çocuk doğurmuş, allöş! Liseye bile gitmiş, tahsili olanları beğeniyormuş. Azıyormuş tahsili olanlara, tam böyle demedi ama anlaşılıyor. Ben anlıyor. Ben anladıkça yaş alıyor. Yaşlanıyor göz anlamında ben. Sakallarım uzamıyor. Olsun. Ben de öyle bir tipim. Kimseye benzemiyorum herkese. Eczacı birini karşılıksız sevmiş. Daha üzgün bir cümle de duymuştum ama bu da iyi. İyi, iş yapar. Bir kaldırıma bakarken hatırlarım lan ben bunu dersin. Ahmedim bir biranı içerim, iç. Sen kimsin bilmiyorum, iç. Biz çiçek almamak için bir çiçekçide durduk, iç. Herkese selam verdik kimseye. Ben bu işi biliyorum. Kimseye.
Vahdet Vural, Mustafa Sakin’i sikmiş.

– ahmet keskinkılıç

Next

[şiir] dünyanın o son sorusu, ali erbil

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum gönder